Ñ©ÀæÊÓÆµ

sayı 3 - volume 3 (2023)

Ön Kapak

Jenerik 

Araştırma Makaleleri

 

Olumsuz II. Abdülhamid İmajı Yaratımına Bir Örnek: Sultan Hamid’in Çapkınlıkları

An Example on Creating a Negative Image of Abdulhamid II: Sultan Hamid’in Çapkınlıkları

 

Murat YILMAZ

 

Öz

Bu çalışma II. Abdülhamid aleyhinde kurgusal bir eser olan Sultan Hamid’in Çapkınlıkları romanının incelenmesi üzerinedir. Haftalık Mecmua isimli süreli yayında 1926 yılında bir yazı dizisi olarak yayımlanan roman iki yıl sonra kitap olarak da basılmıştır. Romanda dönemin siyasî anlayışına ve resmî tarihyazımına uygun olarak II. Abdülhamid’e dair bir imaj yaratımında bulunulmaktadır. Jön Türk muhalefetinden itibaren baÅŸlayan ve Cumhuriyet döneminde de devam eden II. Abdülhamid’in olumsuz bir siyasî simge hâline getirilmesinin edebiyat alanındaki yansıması olan eserde II. Abdülhamid karşıtlığının göstergelerini bulmak mümkündür. Bu çalışmada adı geçen roman olumsuz imaj yaratımı yönüyle incelenmektedir. Ayrıca Latin harflerine çevrilerek araÅŸtırmacıların hizmetine sunulmaktadır.

Anahtar Kelimeler: II. Abdülhamid, Haftalık Mecmua, İmaj.

Bilim Tarihine Oksidentalist Bir Gözle Bakan DüÅŸünür: Fuat Sezgin

The Philosopher Who Looks At The History Of Science With An Occidentalist Eye: Fuat Sezgin

Ayhan UYANIK

Öz

Fuat Sezgin, İslâm medeniyet tarihine yaptığı çalışmalarla, önemli katkılarda bulunmuÅŸ, çok önemli bir fikir adamıdır. Yirminci yüzyıla kadar “yitik bir hazine” olan İslâm medeniyetini ve Müslümanların bilime katkılarını, titiz bir çalışmayla ortaya çıkaran bir kâÅŸiftir. Ömrünü tarihin tozlu arÅŸivlerinde “bize” ait deÄŸerleri bulmaya adamış bir münevverdir. Batı dünyasının kültürel kodlarında, Müslümanların bilime hiçbir katkısının olmadığı zannı, , her zaman yer etmiÅŸtir. Uzun yıllar boyunca, İslâm medeniyetinin bilime katkısı ya görmezden gelinmiÅŸ ya da bu katkının üstü, bilinçli bir ÅŸekilde örtülmüÅŸtür. Rönesans ile birlikte oryantalistlerin yaptığı çalışmalar neticesinde Müslümanlar arasında da İslam medeniyetinin bilime hiçbir katkısının olmadığı inancı iyice yer etmiÅŸtir. Bundan dolayı İslam âleminde asırlarca Batı’ya karşı bir aÅŸağılık kompleksi oluÅŸmuÅŸtur. Hâlbuki Avrupa medeniyeti, İslâm medeniyetinin çocuÄŸu derecesindedir. Batı’ya DoÄŸulu bir gözle bakan Fuat Sezgin bu hakikati, altmış yıllık ilmî çalışmasının sonunda, ortaya koymuÅŸtur. Sezgin, Müslümanların bilim dünyasına katkılarını, getirdikleri yenilikleri hem Batı hem DoÄŸu dünyasına delilleriyle ispat eden bir oksidentalistir. Fuat Sezgin, bilim tarihine yeni ve çok farklı bir perspektif kazandırarak Müslümanların özgüvenlerini, tekrar eski haline getirmeyi baÅŸarmış bir âlimdir.

Anahtar Kelimeler: Fuat Sezgin, Oksidentalizm, Oryantalizm, İslam Bilim Tarihi, Türk-İslam Medeniyeti, Batı Medeniyeti.

 

MuʿĮnü’l-MürĮd’de Alışkanlık Sıfat Fiili

Habit Adjective Verb in Habit Adjective Verb

 

ÇaÄŸla KAPLAN

 

Öz

Fiilimsilerin üç ana alt iÅŸlevinden biri olan sıfat fiil, eklendiÄŸi fiili geçici bir süreliÄŸine isim sınıfına aktaran ancak fiilin anlamında hiçbir deÄŸiÅŸiklik meydana getirmeden ve mutlaka kendinden sonra telaffuz edilen veya edilmeyen tamlananı niteleyen kategoridir. ÇoÄŸu çalışma incelendiÄŸinde sıfat fiilin bir fiile eklenerek zaman ve hareket içerisinde, eklendiÄŸi fiili isimleÅŸtirdiÄŸi dile getirilmektedir. Bununla beraber farklı ek kategorilerinin içine dâhil edilmekte ve zaman ekleriyle iliÅŸkilendirilerek sınıflara ayrılmaktadır. Mevcut çalışmalardaki bakış açısı, sıfat fiillerin Türk dilinin ekleÅŸme düzenindeki yeri açısından saÄŸlıklı bir yaklaşım oluÅŸturmamaktadır. Bu yaklaşım, alt iÅŸlev tayininde de sıfat fiillerin üstlendiÄŸi zengin iÅŸlev karşıtlıklarını kısıtlamaktadır. Oysaki sıfat fiil alt iÅŸlevleriyle beraber Türk dilinde oldukça geniÅŸ bir kullanıma sahiptir. Alt iÅŸlevleri açısından da oldukça zengin bir kategori olan sıfat fiilin bir alt iÅŸlevi de alışkanlık sıfat fiilidir. Alışkanlık sıfat fiili, bir iÅŸin sürekli yapıldığını göstermektedir. Sözü edilen mevcut sorunlar dolayısıyla çalışmada ilk önce sıfat fiil sınıfının Türk dilinin ekleÅŸme düzenindeki yerinin ne olduÄŸu ve alışkanlık sıfat fiilinin görevi izah edilmiÅŸtir. Türk dilinin ekleÅŸme dizisinin karşıtlık düzenine göre yeri tespit edilen ve alışkanlık iÅŸlevini üstlenen sıfat fiilleri temsil etmek üzere MuʿĮnü’l-MürĮd taranmış ve bulunan örneklere yer verilmiÅŸtir. MuʿĮnü’l-MürĮd’de yer alan alışkanlık sıfat fiilinin alt iÅŸlevleri de tespit edilmiÅŸtir. Tüm bunlar, bir görev unsuru olarak eklendiÄŸi yerde deÄŸer kazanan ek sınıfının kelimenin ihtiyacı olan iÅŸlevleri karşılama prensibine dayalı olarak deÄŸerlendirilmiÅŸtir. Bu yöntem, görevli morfemlerin önceden veya sonradan belirli iÅŸlevlerle etiketlenmesinin yanlışlığına temas ederken aynı zamanda eklerin zengin kullanılışlarını görmeye imkân verdiÄŸi için zorunlu bir tercihi de temsil etmektedir

Anahtar Kelimeler: Sıfat fiil, alışkanlık sıfat fiili, alt iÅŸlev, MuʿĮnü’l-MürĮd.

 

19. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde İstihdam Edilen İtalyanlar

19th Century Italians Employed in the Ottoman Empire

 

Gülfem Merve TÜTÜNEKEN

 

  •  

19. yüzyıl, Osmanlı Devleti için modernleÅŸme hareketlerinin ciddi bir ivme kazandığı zaman dilimiydi. Bu yüzyılda devlet, yeniliklerin takipçisi olma adına, tohumları Lale Devri’nde atıldığı bilinen Avrupalı bilgisine olan ihtiyacı zamanla kanıksamaya baÅŸlamıştı. Nitekim II. Mahmud’un Yeniçeri Ocağı’nı ilgasından sonra, Avrupa’dan baÅŸta askerî olmak üzere zamanla birçok alanda ihtisaslaÅŸmış Avrupalılar Osmanlı’ya gelmiÅŸ ve devletin kurumlarında görevlendirilmiÅŸti. BaÅŸlangıçta, Osmanlı’nın kurumlarında birer muallim yahut müÅŸavir olarak hizmette bulunan Avrupalı uzmanların nitelikleri de zaman içerisinde deÄŸiÅŸim göstermiÅŸti. Avrupalı uzmanlar arasında İtalyanlar, yaptıkları hizmetler dolayısıyla ciddi bir nüfuza sahip olmuÅŸtu. Henüz kendi ülkelerinde bir millî birliÄŸin saÄŸlanamamış olması, Osmanlı’da istihdam edilmelerinin en akla yatan nedeni olarak bilinse de Osmanlı sultanları tarafından bizzat davet edildikleri de görülebilecekti. Tarihsel açıdan oldukça köklü bir geçmiÅŸe sahip olan Osmanlı ve İtalyan coÄŸrafyasındaki kadim devletlerin iliÅŸkileri, İtalyan millî birliÄŸine giden süreçte de devam etmiÅŸti. Bu iliÅŸki ağı 19. yüzyılın yenileÅŸme hareketlerinde, İstanbul’da istihdam edilmiÅŸ İtalyanların katkıları baÄŸlamında deÄŸerlendirmeye alındığında, üzerinde yeterince durulmayan birçok geliÅŸmenin detayını açığa çıkaracaktır. Çalışmanın temel amacı, İtalyanların istihdam edildikleri ve etkin nüfuzlarının görüldüÄŸü kamusal hizmet alanlarındaki görevleri dolayısıyla hekim, askerî uzman, mimar, müzisyen, ressam olarak ne tür faaliyetlerde bulunduklarını açıklığa kavuÅŸturmaktır. Bununla birlikte, ekseriyetle son yüzyılda nitelikli çalışmalarıyla dikkat çeken bazı İtalyanlardan genel olarak bahsedilecektir. Çalışmada bahsi geçen İtalyanların isimlerinin ise dilsel farklılıklardan ötürü telaffuzları açısından orijinallerine nazaran deÄŸiÅŸiklik gösterebileceÄŸi de göz önünde bulundurulmalıdır.

Anahtar Kelimeler: 19. yüzyıl, Osmanlı Devleti, Risorgimento, İtalyanlar, İstihdam.

 

 

Hamdullah Hamdi’nin Leylâ vü Mecnȗn’unda Atasözleri ve Deyimler

Proverbs and Idioms in Hamdullah Hamdi's Leylâ vü Mecnȗn

 

TuÄŸçe TOKSOY

 

Öz

Her dilin kendine ait deyim ve atasözleri bulunmaktadır. Bunlar, ait oldukları toplumun dilini zenginleÅŸtiren ve toplumun düÅŸüncelerinin yansıması olarak az sözle çok ÅŸey anlatma gayesinde teÅŸekkül eden unsurlardır. Türklerde deyim ve atasözleri, Türkçenin ilk yazılı belgelerinden bu yana varlığını koruyan ve dilde yüzlerce örneÄŸine rastladığımız, Türk kültürünün aynası konumunda bulunan unsurlardır. Yazıya aktarılmış en eski örneklerine Orhun Abidelerinde rastlamaktayız. Uygur metinlerinde ise “sav” kelimesi ile karşılanmış atasözü örneklerine yer verilmiÅŸtir. Atasözlerinin ilk derleyicisi olarak bilinen KâÅŸgarlı Mahmud’un Dįvânü Lügâti’t-Türk’ü bu konuda akla gelebilecek ilk ve en önemli kaynaktır. Dede Korkut kitabı ve Kitab-ı Atalar Sözü’nü önemli kaynaklar arasında gösterebilmekteyiz. Türk dilinin her döneminde, bulunduÄŸu dönemin dilini zenginleÅŸtiren atasözleri ve deyimler, Orta Türkçe döneminin tarihi ÅŸivelerinden biri olan Eski Anadolu Türkçesinde de tanıklanmaktadır. Bu çalışmada, Eski Anadolu Türkçesi metinlerinden olan Hamdullah Hamdi’nin Leylâ vü Mecnȗn’unda atasözleri ve deyimleri tespit edilmiÅŸ, alfabetik sıra ile izahları yapılmıştır. Çalışmanın amacı Leylâ vü Mecnȗn vesilesiyle atasözleri ve deyimler konusundaki çalışmalara katkı saÄŸlamaktır. Yaklaşık 4000 beyitten oluÅŸan Leylâ vü Mecnȗn’da 169 deyim ve atasözü tespit edilmiÅŸtir.

Anahtar Kelimeler: Deyim, Atasözü, Eski Anadolu Türkçesi, Leylâ vü Mecnȗn, Hamdullah Hamdi.