KTÜ Farabi Hastanesi'nde Kanserle Mücadele Eden Çocuk Doktor Olmak İstiyor
Bir yılı aÅŸkın süredir kas ve yumuÅŸak doku tümörü rabdomyosarkom ile mücadele eden 7 yaşındaki Ümmü Gülsüm Çelik, hastanedeki tedavi sürecinden etkilenerek doktor olmanın hayalini kuruyor
DoÄŸum gününde annesinin karnındaki kitleyi fark etmesiyle Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi'ne götürülen Çelik'e, yapılan tetkik ve incelemelerin ardından rabdomyosarkom tanısı kondu.
Acil olarak ameliyata alınan ve kemoterapi sürecine baÅŸlanılan Çelik, Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölümü'nde tedavi görmeye baÅŸladı.
Çelik, hastanede kaldığı sürede doktorları ve saÄŸlık çalışanlarıyla yakın iliÅŸkiler kurarak, ileride kendisini iyileÅŸtiren doktoru gibi çocukları saÄŸlığına kavuÅŸturabilmeyi istiyor.
"Kendimi ÅŸimdi çok iyi hissediyorum"
Tedavi süreci ve kontrolleri devam eden Ümmü Gülsüm Çelik, AA muhabirine, karın aÄŸrısıyla hastaneye geldiÄŸini, tedavisinin uzun süre burada sürdüÄŸünü söyledi.
Hastalık sürecinde beslenmesine çok dikkat ettiÄŸini dile getiren Çelik, doktorunun sözünden hiç çıkmadığını anlattı.
Çelik, kendisini ÅŸimdi çok daha iyi hissettiÄŸini belirterek, "Büyüyünce doktor olmak istiyorum. Doktorluk mesleÄŸi hoÅŸuma gidiyor. Doktorum Pınar abla gibi çocuklara bakacağım." dedi.
"Çok ÅŸükür iyi yolda ilerliyoruz"
Baba Adem Çelik de tanı konulmadan önce kızının sürekli karın aÄŸrısı ÅŸikayeti yaÅŸadığını söyledi.
Kızının doÄŸum gününün 1 Aralık olduÄŸuna deÄŸinen Çelik, "DoÄŸum günü hazırlığı yaparken annesi karnını ovaladı, bir ÅŸiÅŸlik ele geldi. Onunla beraber hastaneye müracaat ettik. Baktılar ve '13 santimetre bir kitle var.' dediler." ifadesini kullandı.
Çelik, sonrasında ameliyat süreci yaÅŸadıklarını ve patoloji sonucunda da kanser tanısı konduÄŸunu anlatarak, tedavinin Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölümü Dr. ÖÄŸretim Üyesi Gökçe Pınar Reis İskenderoÄŸlu'nun gözetiminde devam ettiÄŸini belirtti.
Hastane kontrollerinin sürdüÄŸüne iÅŸaret eden Çelik, "Çok ÅŸükür iyi yolda ilerliyoruz." dedi.
Çelik, hijyene çok dikkat ettiklerini belirterek, ÅŸöyle devam etti:
"Hijyen çok önemli. Hastalık süreci baÅŸladıktan sonra kendimizi herkesten izole ettik. Akrabalarım, annem, babam dahil bir yıldır kimseyle görüÅŸmüyorum çünkü taşıyıcı olabilirim, dışarıdan mikrop getirme riskim var. Sürekli maske kullanıyoruz. Toplu taşıma tercih etmiyoruz. Eve dışarıdan misafir almıyoruz."
Enfeksiyonun tedaviyi olumsuz etkileyebileceÄŸini aktaran Çelik, doktorların önerisiyle sürecin devam ettiÄŸini kaydetti.
"Kanser tedavisinde çok ciddi geliÅŸmeler var"
KTÜ Farabi Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölümü Dr. ÖÄŸretim Üyesi Gökçe Pınar Reis İskenderoÄŸlu ise çocukluk çağı kanserlerinde artış yaÅŸandığını söyledi.
Artışın nedenlerine dikkati çeken İskenderoÄŸlu, "Bu artış acaba yaÅŸamsal nedenler, daha çok hazır gıdalar tüketmemiz, hayat standartlarında çok detaylı kendimize bakamamamızdan mı kaynaklanıyor, yoksa artık tanıya çok kolay ulaÅŸabilir olmaktan mı kaynaklanıyor, bunu düÅŸünmek lazım. Her ikisinin de olduÄŸunu düÅŸünüyorum." dedi.
İskenderoÄŸlu, kanser tedavisinde çok ciddi geliÅŸmeler olduÄŸunu belirterek, ÅŸunları kaydetti:
"Tanı araçları, tedavi araçları arttıkça aldığımız yanıtlar da daha iyi olmaya baÅŸladı. Çok çok iyi bir noktada mıyız? Hayır ama iyiye gidiyoruz. Çok iyi noktada olduÄŸumuz hastalıklar; örneÄŸin, lösemide gerçekten çok iyi noktadayız. Bu hastalarda yüzde 80-90 tedavi ÅŸansı var. Solid organ tümörlerinde biraz daha ÅŸansımız azalıyor ama dediÄŸim gibi erken tanıyla, tanı ve tarama araçlarıyla güzel sonuçlar alacağımıza inanıyorum."
"Zor kanser ama çok iyi gidiyoruz"
Ümmü Gülsüm'ün tanısının da nadir görülen rabdomyosarkom olduÄŸuna deÄŸinen İskenderoÄŸlu, "Zor kanser ama çok iyi gidiyoruz. Åžu an 'maÅŸallah' diyelim, Ümmü Gülsüm'e nazar boncuÄŸu bırakıyorum. Tetkiklerimiz, taramalarımız, tedavi yanıtımız ÅŸu an için çok iyi. Bir yılı geride bıraktık, umuyorum böyle gidecek. Ümmü Gülsüm'ün de herkese mesajı: 'Kanser olmaktan deÄŸil, geç kalmaktan korkalım.' Erken tanı hayat kurtarır, bunu unutmayalım." ifadesini kullandı.
İskenderoÄŸlu, Ümmü Gülsüm'ün doktor olma hayali olduÄŸuna dikkati çekerek, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:
"Ümmü Gülsüm, çok baÅŸka bir çocuk. Yani onu anlatamam, yaÅŸamak lazım. Bize de neÅŸe kaynağı. Serviste tedavi almak için yatarken böyle bıcır bıcır bir ses, mutlaka odasından 'Pınar abla.' diye bağırır. Onun yanına gideceksiniz, konuÅŸacaksınız, oyun oynayacaksınız, hayallerini dinleyeceksiniz. Ümmü Gülsüm, insanlara faydalı olmayı, insanlarla birlikte olmayı çok seviyor. O nedenle hayali doktor olmak. O da doktor olup çocukları iyileÅŸtireceÄŸini söylüyor. Bundan güzel bir hayal olamaz."
14 Åžubat 2025